Examples of using "Britische" in a sentence and their turkish translations:
İngiliz Büyükelçiliği nerede?
Charlotte Brontë bir İngiliz romancıydı.
Avustralya, İngiliz ceza kolonisi olarak kuruldu.
Kiribati eski bir İngiliz kolonisidir.
Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.
Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.
General Montcalm 1757'de birkaç İngiliz kalesine saldırdı.
Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.
İngiltere başbakanı David Cameron istifa etmeyi planlıyor.
İngiliz Ordusu Dunkirk'te başarısızlığa uğradı.
İngiliz Yurtdışı Sefer Kuvveti, Dunkirk'te zor durumda bırakıldı.
BSL'nin açılımı İngiliz İşaret Dili,
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:
Bir İngiliz keşif heyeti 1953'te Everest'i fethetti.
İngiliz Kütüphanesi dünyanın en büyük kütüphanelerinden biridir.
İngiliz Başbakanı Neville Chamberlain istifaya zorlandı.
İngiliz Parlamentosu, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasına bölünmüştür.
İngiliz komutan adamlarına gece dinlenmelerini emretti.
Bir İngiliz Parlamentosu turu attık.
... ve Yorktown'daki İngiliz yenilgisine tanık oldu.
Londra'dayken British Museum'u ziyaret etti.
İngiliz gemisi yakalandı ve Amerika Birleşik Devletleri'ne getirildi.
- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere saldırdı.
- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
Partizanlar daha iyi organize oldu ve tedarik edildi; İngiliz donanması,
Fakat Alman İmparatorluğu Alman Kamerun'u istila ediyor Garua ve Nsanakong'da yenilirken,
Yıllar önce Everest Dağı'nda ölecek olan büyük İngiliz kaşif George Mallory'ye