Examples of using "Blaues" in a sentence and their turkish translations:
O, mavi bir elbise giyiyor.
Tom'un bir gözü morarmış.
- Siyah bir gözüm var.
- Siyah gözlerim var.
- Gözüm morardı.
Tom'un mavi bir bisikleti var.
O benim en sevdiğim mavi gömleğim.
Mavi bir arabam var.
O mavi bir ev.
Mary mavi bir elbise giyiyor.
Mary mavi bir elbise giyiyordu.
O, düz mavi bir elbise giydi.
O her zaman mavi bir gömlek giyer.
Tom her zaman mavi gömlek giyer.
Tom soluk mavi renkli bir iş gömleği giymişti.
Mary düz bir mavi elbise giydi.
Mary diz boyu bir mavi elbise giyiyordu.
Tom hoş bir mavi gömlek giyiyor.
Yunusların gözleri mavi ışığa aşırı hassastır.
O, mavi bir elbisede karar verdi.
Tom bir gözümü patlattı.
Dün partide onun üzerinde mavi bir elbise vardı.
Mary mavi bir elbise satın almaya karar verdi.
Büyük mavi sözlüğümü bulamadım.Onu nereye sakladın?
Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.