Examples of using "„firma“" in a sentence and their turkish translations:
Tom kendi şirketini sattı.
O şirketi kurdu.
Bu şirketi seviyorum.
O şirket iflas etti.
Tom Boston'da bir şirket işletiyor.
Beş parasız şirketinden ayrılmıştı
Şirket büyük kayıplar yaşadı.
Bu şirket 500 işçi çalıştırır.
Şirket 1974'te kuruldu.
O şirketten ayrıldı.
Bu firma, televizyon üretiyor.
O bir Çin şirketi.
Şirketimiz sadece kaliteli mal satar.
Bu şirket 1910 yılında kurulmuştur.
Bu şirket güvensiz ürünleri sattı.
O şirket mikroçip üretir.
Şirketimizde otuz çalışan var.
Şirket bir basın bülteni yayınladı.
Bu firmanın yüz çalışanı vardır.
Şirket mali sıkıntıda.
Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor.
Şirket tam gün çalışan 22 personele iş vermektedir.
Tom şirketini sattı.
Tom'un şirketi Hindistan'dan çay ithalatı yapıyor.
Tom'un şirketi Brezilya'dan kahve ithal ediyor.
O şirketi ağabeyim yönetiyor.
Şirketimde seni istihdam edebilirim.
Bir firma, patent duvarını ne kadar yüksek inşa ederse
Şirket o projeden vazgeçti.
Şirketin kazancı arttı.
Şirkette bir muhasebecidir.
O, Meguro'da bir şirket işletir.
Onlar yeni bir şirket kuracaklar.
Bu şirket, çalışanlarını gizlice dinliyor.
Şirketin hisse fiyatı düştü.
O bir Amerikan şirketi için çalışıyor.
Tom bir Alman şirketi için çalışır.
Tom bir Japon şirketi için çalışır.
Tom bir Amerikan şirketi için çalışır.
Tom bir İtalyan şirketi için çalışır.
Mary bir Kanada şirketi için çalışıyor.
Tom çok kârlı bir şirkete sahiptir.
Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler.
Şirket onun başvurusunu kabul etti.
Şirket toplantıyı iptal etti.
Tom küçük bir şirket için çalışıyor.
Bu şirketin patronu kim?
Mari büyük bir firmada çalışır.
Tom büyük bir şirket için çalışıyor.
O şirket kadınları işe almıyor.
Tom Kanadalı bir şirket için çalışıyor.
Hans patenti bir şirkete sattı.
Şirket reklama çok para harcıyor.
Şirket iki yeni sekreteri çalıştırmaya karar verdi.
O bu şirketin düzenli bir çalışanı değil.
Şirket onu bir danışman olarak işe aldı.
Şirket onu promosyon ile ödüllendirdi.
Şirket maddi zorluklar içinde.
Firmamızın uzun, uzun bir geçmişi var.
Firmamızın yurt dışından birçok müşterisi var.
Şirket yeni bir dergi yayınladı.
O şirket kaç tane araba satın aldı.
Şirket imajını geliştirmeye çalışıyor.
Konferans sırasında şirketimizi temsil etti.
Şirketi bırakmaya karar verdi.
Kişisel nedenlerden dolayı şirketten ayrıldı.
Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.
Bay Smith şimdi bu şirketin başkanı.
O, şirketten ayrılmaya karar verdi.
Bu firmamız için bir utançtır.
Bu şirketin bir kadın CEO'su var.
Tom babasının şirketi için çalışıyor.
Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi.
O bu şirketin tam zamanlı çalışanı değil.
- O firma iyi bir üne sahiptir.
- O firmanın iyi bir ünü var.
Tom ve ben aynı şirkette çalışıyoruz.
Tom artık şirket ile birlikte değil.
Size işyerimde bir iş verebilirim.
Bu şirket çalışanlarının e postalarını inceler.
Tom 2013 yılında şirketten ayrıldı.
O, şirketten ayrılmaya kararlıdır.
Bu şirket Çin'de bir fabrika inşa ediyor.
Bu şirkete iş başvurusu yaptınız mı?
muhtemelen sonunda IKEA adlı şirket olurdunuz.
Ama bu şirket için pek de iyi değil,
Yakın zamanda Y kuşağını elde tutmak amaçlı
Cambridge Analytica'yı inceliyordum.
Banka şirkete bir milyon dolar kredi verdi.
Şu şirketle sert bir yarış halindeyiz.
Firmayla sözleşme yaptık.
İlacın üreticisi bir Japon şirketidir.
Şirketin büyük şehirlerde şubeleri var.
Şirket üç kez el değiştirdi.
Bu tv'nin üreticisi bir Japon şirketidir.
O şirket ağabeyim tarafından yönetilmektedir.
Şirketin 12 Avrupa ülkesinde şubesi bulunmaktadır.
Şirketimizde resmi dil Japoncadır.