Examples of using "Leitet" in a sentence and their turkish translations:
Teller elektriği iletir.
Arkadaşım bir etnoloji müzesinin başında.
...duyuşuyla hareket eder.
Bakır elektriği iyi iletir.
O pazarlama bölümünün müdürü.
Demir ısıyı iyi iletir.
Demir ısıyı yeterince iyi iletir.
Babam mağazayı yönetir.
Okulu yeni bir okul müdür idare etmektedir.
O, Meguro'da bir şirket işletir.
Mary Londra'da bir yemek bankası çalıştırıyor.
Beyne az bir miktar voltaj veriyorsunuz,
Origen Elektrik Süreci doğal gazı bir yakıt deposuna gönderiyor.
Apa Sherpa, bugün bölgede eğitimi desteklemeyi amaçlayan bir vakıf işletiyor.
Tom Boston'da bir şirket işletiyor.
O şirketi ağabeyim yönetiyor.
Gelenek, öyleyse, insan yaşamının büyük bir rehberidir.
Bu kelime Yunancadan türetilmiştir.
Tom hademe olarak başladı ama o şimdi şirketin başkanıdır.