Translation of "Violent" in Turkish

- Tom est devenu violent.
- Tom devint violent.

Tom şiddetli oldu.

Tom est violent.

Tom öfkeli.

Ça devenait violent.

İşler şiddetlendi.

Tom était violent.

Tom şiddetliydi.

Tom n'était pas violent.

Tom şiddetli değildi.

Attention ! Ce singe est violent.

Dikkat et! Bu maymun saldırgan.

Tom est violent et dangereux.

Tom sert ve tehlikelidir.

Cela crée un violent tourbillon d'émotions.

dönüp durup size zor anlar yaşatabilir.

Dan parla de son père violent.

Dan tacizci babası hakkında konuştu.

L'être humain est violent par nature.

İnsanlar doğaları gereği serttirler.

Lorsqu'ils se préparaient à un évènement violent,

yaptıkları ilk şeylerden birisi

Ceux qui violent les lois seront punis.

Kuralları ihlal edenler cezalandırılacak.

Le viol est toujours un crime violent.

Tecavüz her zaman bir şiddet suçudur.

Tom essayait de contrôler son propre tempérament violent.

Tom kendi şiddetli öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu.

Les gens qui violent la loi sont punies.

Yasayı çiğneyen insanlar cezalandırılır.

Tom a reçu un coup violent à la tête.

Tom kafasından ağır bir darbe aldı.

On prévoit un temps violent pour notre région aujourd'hui.

Bugün bölgemiz için fırtınalı hava tahmini yapılıyor.

Certains prétendent que les scanners corporels violent le quatrième amendement.

- Bazıları tam vücut tarayıcılarının anayasanın dördüncü ek maddesini ihlal ettiğini iddia ediyor.
- Bazıları tam vücut tarayıcılarının Amerikan anayasasının 4. ek maddesini ihlal ettiğini ileri sürüyor.

Un violent tremblement de terre a eu lieu à Tokyo.

Tokyo'da büyük bir deprem oldu.

Mais au final, ce n'a pas été un coup d’État violent.

Ama sonunda, çok şiddetli bir darbe değildi.

- Je ne suis pas quelqu'un de violent.
- Je ne suis pas une personne violente.

Ben sert bir insan değilim.

Le ciel devenait de plus en plus sombre et le vent de plus en plus violent.

Gökyüzü gittikçe karardı ve rüzgar gittikçe daha sert esti.