Examples of using "Vendent" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ne satıyor?
Onlar ayakkabı satıyor.
Ne satıyorlar?
Yazılım programları ticaretiyle uğraşıyorlar.
Onlar onu satmaz.
Şemsiyeler iyi satılır.
Onlar onu bir hırdavat dükkanında sattı.
Bakkal dükkanında havuç satıyorlar.
Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
Onlar telefon kontörü satmıyorlar.
Kalemler düzine olarak satılır.
Onlar yumurtaları süpermarkette satarlar.
bu ilaçları satan kişiler arasında bağlantı kuruyor.
Onlar burada bira satmazlar.
Onlar burada her şeyi satıyorlar.
Onlar o dükkanda ekmek satıyorlar mı?
- Onlar balık ve et satarlar.
- Onlar balık ve et satıyorlar.
Onlar bu dükkanda kullanılmış kitap satarlar.
Bu yumurtalar düzineyle mi satılır?
Bu gömlekler peynir ekmek gibi satılıyor.
Onlar o mağazada çeşitli mallar satmaktadır.
Bu kitaplar iyi satmıyor.
Teröristler saldırıları karşılamak için sahte mal satıyor,
Bilgisayarlar gerçekten peynir ekmek gibi satılıyor.
Gençler için kitaplar bugünlerde iyi satıyor.
Acaba yumurtalar neden düzine olarak satılıyor.
Pek çok yerde kör kişiler piyango bileti satarlar.
Yumurtalar düzine ile satılırlar.
Onlar o dükkânda et satarlar.
Kurgu romanları gerçeklikten daha çok satar. Aslında gerçeklik hiç satmıyor.