Examples of using "T'y" in a sentence and their turkish translations:
Cumartesi günü orada olur musun?
Seni orada karşılayacağım.
Buna hızla alışacaksın.
Sen buna alışabilirsin.
Seni burada izlediler.
Kadınların dilinden anlıyorsun.
Kendiniz de gidebilirsiniz.
Gidecek misin?
Seni orada göreceğim.
Oraya gidecek misin?
Onun borcu ile nasıl başa çıkardınız?
Ona alışırsın.
Tek başına oraya gitmemeliydin.
Seni orada bulacağımı düşünmüştüm.
Sen buna bağlı olabilirsin.
Seni oraya götüreceğim.
Mademki bir söz verdin, onu tutmalısın.
Hiç beklemediğin bir anda, sana bu cümleyi gönderiyorum.
Eroin iyi bir şey değildir, ondan uzak dur!
Gidecek misin?
Ben size orada sonra katılacağım.
Ona bir günde alışacaksın.
Nasıl onun üstesinden gelmek istiyorsun?
Ben aynı yöne gidiyorum. Gel benimle. Seni oraya götüreceğim.
Ona güvenebilirsin.
Herhangi biri seni orada gördü mü?
Ciddi olarak gitmemeyi düşünüyor musun?
Oraya gittiğini red mi ediyorsun?
Oraya gitmenize gerek yok.
Hemen başlamanı istiyorum.
Belki de bunu yanlış yaptın.
Niçin oraya gitmek istemediğini anlıyorum.
Onu denemek ister misin?
O konuda çok bilgili gibi görünüyorsun.
Oraya gidebilirsin.
Orada kimle birliktesin?
Oraya gitmemelisin.
Bunun üstesinden gelemezsin.
Sana gitmek için izin veriliyor mu?
Neden daha yakından bakmıyorsun?
Canın gitmek istemedi mi?
Oraya gitmene gerek yok.
Sadece oraya tek başına gitmeni istemiyordum.
Gitmesen iyi olur.
Başlamaya hazır mısın?
Otobüsle giderseniz, yaklaşık olarak zamanın yaklaşık üçte birine oraya gidebilirsiniz.
Onu tutar mısın?
Bir şapka olmadan gitmeyin.
Bazı günler denemelisin.
Sadece gitmek istemeyeceğini düşündüm.
Yalnız gitmemelisin.
Oraya gitmek istediğinden emin misin?
Oraya gidebilirsin.
- Mutlaka gitmek zorunda değilsin.
- Gitmek zorunda değilsin.
Sen gidersen ben giderim.