Examples of using "Souhaiter" in a sentence and their turkish translations:
Size şans dilemek için uğradık.
Ben sana refah dilemek istedim.
Sadece sana şans dilemek istedim.
Sana iyi şans dilemek için geldim.
Sana iyi şanslar dilemek istedik.
Ben sadece sana mutlu bir Noel dilemek istiyorum.
Prensesi karşılamak için bayraklar salladılar.
Tom Mary'ye iyi geceler öpücüğü verdi.
Biz sadece, hükümetin birliklerini geri çekmeye karar vermesini ümit edebiliriz.
- Oraya gidecek ve içindeki her şeyi okuyacak zamanım olmasını dilemeden bir kütüphaneyi asla fark etmem.
- Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
- Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.