Examples of using "Prévoit" in a sentence and their turkish translations:
O bize yardım etmeyi planlıyor mu?
Sysko'nun, Microsoft'u satın almak için planları var.
Tom bize yardım etmeyi planlıyor mu?
İşini geliştirmeyi planlıyor.
Oriental Hotel'da kalmayı planlıyor.
Tom Boston'da üç gün kalmaya niyetli.
Bugün bölgemiz için fırtınalı hava tahmini yapılıyor.
Tom bizimle gelmeyi planlıyor mu?
O yarın öğleden sonra tenis oynamaya niyet ediyor.
Tom, Mary'yi bir hediye almayı planladığını söyledi.
Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım.
Tom, Noel için Boston'a geri dönmeyi planladığını söylüyor.
Tom nasıl yardım etmeyi planlıyor?
Sanırım Tom sana saat kaçta varmayı planladığını söyledi.
var.Ayrıca Faw bölgesindeki sanayi kenti Ortadoğu'da ilk
Şu andaki kitaba göre CEO’lar yalnızca yönetim kurullarına sorumludur.
Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor.