Examples of using "Plongé" in a sentence and their turkish translations:
ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE
- Suya daldım.
- Ben suya daldım.
Biz çocuğu mışıl mışıl uyurken bulduk.
Suyun içine daldı.
Solumda garip bir şekil fark edip aşağı ilerlediğimi hatırlıyorum.
En son ne zaman dalış yaptın?
Biz çocuğu uykuya dalmış bulduk.
Tom yüzme havuzuna daldı.
O, havuza daldı.
yoksa dışarıya mı dalmış? aynı sınıf ortamı gibi
Hisse senedi fiyatları rekor seviyede düştü.
Üçe kadar saydım ve sonra suya daldım.