Examples of using "Pétrin" in a sentence and their turkish translations:
Ve şimdi başım belada.
Şimdi onun başı belada.
- Ayvayı yedik.
- Çok zor bir durumdayız.
- Hapı yuttuk.
Başımız dertte.
Bu karışıklıktan kurtulmana yardım etmek istiyorum.
Gerçekten başın belada, değil mi?
Şimdi başımın belada olduğunu biliyorum.
- Tom'un başı büyük belada.
- Tom'un başı büyük dertte.
- O hapı yuttu.
- Onun başı belada.
- O ayvayı yedi.
Başım dertte.
Bu karışıklıktan nasıl kurtulurum?
burada mahsur kalırsanız, başınız büyük belada demektir.
Su buradayken bunu denersem başım büyük belaya girer.
Başım dertte Tom. Gelip beni alman lazım.
- Başım dertte.
- Başım belada.
Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.
Daha fazla insanın yaptıkları şeylerden daha ziyade söyledikleri şeylerden başı belaya girer.
Benzer bir açmaza sahibiz.
- Hapı yuttum.
- Ayvayı yedim.
Eğer benim tavsiyemi dinleseydin böyle bir çıkmaz içinde olmazdın.
Onların başı belada olduğunda arkadaşlarına yardım etmen gerekiyor.