Examples of using "Lecture" in a sentence and their turkish translations:
Tom okumaya devam etti.
Okuma hakkında tutkuluyum.
Okuma zihni geliştirir.
O, kitap okumaya çok düşkündür.
Okuma zihni geliştirir.
Okuma benim tutkum.
Okumama müdahale ediyorsun.
O ders beni gerçekten teşvik etti.
Bunlar benim okuma gözlüklerim.
Buna sadece okuma testleri değil,
Önerilen okumayı bitirdin mi?
Okumayı yazmaya tercih ederim.
Benim hobim okumaktır.
O okumaya daldı.
Bu kitap benim okumam için zor.
Okuma odasında konuşma.
Eğer beni internetten izlerseniz
Okumak bana büyük bir zevk verir.
O okumayı sever.
Tom okumayı sever.
Ben okumaya devam ettim.
Böylesine kitapları okumanın faydası nedir.
Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
Dergiyi okumaya dalmıştı.
Az önce kitabı okumayı bitirdim.
Onun kötü okuma yeteneği sınıftaki ilerlemesini engelliyor.
Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken
Bir kitap okumak bir seyahat ile kıyaslanabilir.
Okumak, yaşamın büyük keyiflerinden biridir.
Okuma gözlüklerimi nereye koydum?
Tom okumaya devam etti.
Sen bana okurken,ben dikişimi yapabilirim.
Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
Babam yatma zamanı bana okurdu.
okuma ve matematikte minimum yeterlik seviyesine ulaşamıyor.
Biraz okuduktan sonra çok uykum geldi.
Cenevre Üniversitesi Kütüphanesi'nin iyi bir okuma salonu vardır.
İşte, uçakta okuman için bir dergi.
Çocukların televizyon yüzünden yazmayı ihmal etme eğilimi var.
Dikkatimi derse verdim.
O sanki hiçbir şey olmamış gibi kitabı okumaya devam etti.
Kesintiden sonra tekrar okumaya döndüm ama nerede bıraktığımı unuttum.
eğitimden bu kadar korkmayın. Merak etmeyin okumuşların şerri olmaz!
Hayatında ilk kez, Yuka, İngilizce bir kitabı okuyarak bitirdi.
Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.
Dedektif romanlarını okumaya daldı.
O, kitabı okumayı bitirmek üzere.