Examples of using "Disque" in a sentence and their turkish translations:
Senin diskin çizik.
Onlara diski ver.
Onu harici hard diskte sakla.
Çocuklar kayıt dinliyorlar.
- Hep aynı teraneyi çalıyorsun.
- Bozuk plak gibi aynı şeyi tekrarlıyorsun.
Benim sabit disk neredeyse dolu.
Ben yeni bir sabit disk aldım.
Gezegen tuhaf bir biçimde diskle bağlantılıydı.
Onların yeni plaklarını birlikte dinleyeceğiz.
ve korteksinizi sabit disk gibi düşünün.
Bu CD'yi almayacağım, o çizik.
O plağı bu mağazada aldım.
Bu, bütün diskteki favori parçam.
ve anladım ki büyük ihtimalle omurgasının alt tarafında
Sabit diskime hâlâ format atamadım.
O diski almayacağım. O çizilmiş.
Diskin kopyasını kimseye verdin mi?
Bizim genç, "Frenler düzenli ayarlama gerektirir." der
Çoğu zaman disk, gezegenden farklıdır
Sabit sürücüme yeniden format atamam. O çok büyük.