Examples of using "D'important" in a sentence and their turkish translations:
Önemli bir şey
"Maria ne yazdı?" "Önemli bir şey değil."
Sana önemli bir şey söylemek zorundayım.
Sana önemli bir haberim var.
Ben önemli bir şey kestim mi?
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
Seninle önemli bir şey paylaşabilir miyim?
Buraya sana önemli bir şey söylemek için geldim.
Asla önemli bir şey yapmadım.
Sana söylemem gereken önemli bir şey var.
Sana önemli bir şey söylemek üzereyim.
Onunla konuşmam gereken önemli bir şey var.
Sanırım Tom bize önemli bir şey söylemek için buraya geldi.
Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum.
Şimdi bunu dinlemek için havanda olmayabilirsin ama sana önemli bir şey söylemem gerekiyor.