Examples of using "épicée" in a sentence and their turkish translations:
Bu çorba çok baharatlı.
Baharatlı Meksika yemeğini severim.
Baharatlı yemeği sevdiğini umuyorum.
Baharatlı yemekleri sevmiyorum.
Kore yemekleri genelde çok baharatlıdır.
Baharatlı yemek beni hıçkırtır.
Tayvan yemeği, Hint yemeğinden daha hafiftir.
Biraz baharatsız ve acısız Kore yemeği yemek istiyorum.
Çorba o kadar sıcaktı ki, içemedim.