Examples of using "Voimakas" in a sentence and their turkish translations:
Rüzgâr çok güçlü.
Ama oldukça güçlü bir kokusu var.
Tom'un sesi yüksekti.
Tom köpeklerden çok korkar.
Tom'un güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.
O kısa, ama güçlüdür.
Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.
Fil güçlü bir hayvandır.
Scolopendra subspinipes hızlı, güçlü ve vahşidir.
Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
O, o kadar güçlü bir patlamaydı ki çatı savruldu.
Benim güçlü bir iradem var.
Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.