Examples of using "Vaihtoehtoja" in a sentence and their turkish translations:
Onların seçeneği yok.
Tom'un hayli seçeneği var.
Seçenek bol.
Alternatif yok mu?
Alternatif yok.
Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.
Bizim hiçbir alternatifimiz yok.
Herhangi bir alternatif düşünemiyorum.
Senin alternatifin yok.
Benim seçeneklerim yok.
Bizim birkaç seçeneğimiz var.
Tom'un başka seçeneği yoktu.
Başka hangi seçeneklerim var?
Her iki seçeneği de dikkatlice düşündük.
Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.
Tom'un bir seçimi yok.
Hiç seçeneğim yok sanırım.
Söylenileni yapmaktan başka seçeneği yoktu.