Examples of using "Heillä" in a sentence and their turkish translations:
Onların on iki çocuğu var.
Onların Meclis'te çoğunluğu vardı.
Onlar yarın bir parti veriyorlar.
Onların ne tür silahları var?
Onlar açlık hissediyorlar.
Onların bavulları var mı?
Onların silahları vardı.
Onların bir tekneleri vardı.
Onların patlayıcıları var.
Onların bir şansı olmayacak.
Sahip oldukları tek şey sensin.
Onların iki kız çocuğu var.
Belki onların bir şeyi var.
Rehineleri olabilir.
Onların on iki çocuğu var.
Onların hepsi içer.
Onlar mali sorunlarla karşı karşıya.
Onların paraları yok.
Onların bir şeyi yoktu.
- Hepsi aç.
- Hepsinin karnı aç.
Onların aklında ne var?
Onlar eğlendi.
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Artık üç çocukları var.
Aşırı para sorunu yaşıyorlar.
Hiç gülleri yoktu.
Onların ilgilenmesi için bir sürü sorun var.
- Her ikisi de üniforma giyiyorlar.
- Her ikisi de üniforma giyiyor.
Onların alternatif enerji kaynakları yoktu.
Bu binada büyük bir ofisi var.
Onların bir çocuğu var.
Onlar meşgul.
Onların komşuları ile iyi ilişkileri var.
Onlar aç.
Onlar üç kişiydi ve hepsi silahlıydı.
Onların çocukları yok, bildiğim kadarıyla.
Onlar genç ama onların deneyimi var.
Onların seçeneği yok.
Duyduğum kadarıyla, beyaz gözleri ve kızıl saçları vardı.
Onlar hiç meşgul değil.
Tom ve Mary eskisi kadar sık dışarıda yemiyor.
Tom ve Mary birbiriyle geçinmiyor. Onların ortak bir şeyi yok.
- Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
Tom ve Mary çocuklar olmadan birlikte geçirecek zamanlarının olmadığı konusunda sık sık şikayetçi oldu.
Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.