Translation of "Keksi" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Keksi" in a sentence and their turkish translations:

Ota keksi.

Bir kurabiye ye.

- Kuka keksi leikepöydän?
- Kuka keksi kannettavan kirjoitusalustan?

- Panoyu kim icat etti?
- Mandallı kağıt altlığını kim icat etti?

- Tom keksi uuden idean.
- Tom keksi uuden ajatuksen.

Tom yeni bir fikir üretti.

Edison keksi hehkulampun.

Edison ampulü icat etti.

Hän keksi jutun.

O, tarih uydurdu.

Hän keksi tekosyyn myöhästymiselleen.

Geç kaldığı için özür diledi.

Hän keksi tarinan koirasta.

O, köpek hakkında bir hikaye uydurdu.

En keksi mitään vaihtoehtoja.

Herhangi bir alternatif düşünemiyorum.

Hän keksi hyvän ratkaisun

O iyi bir çözüm düşündü.

Joku keksi laittaa kännyköihin kameran.

Birinin aklına cep telefonlarına kamera koymak gelmiş.

Pepe Mujica keksi Plan Juntosin.

Plan Juntos fikri Pepe Mujica'ya ait.

Keksi on hyvä nimi koiralle.

Cookie bir köpek için iyi bir isim.

Lopeta laiskottelu ja keksi jotakin tekemistä.

Tembellik yapmayı bırak ve yapacak bir şey bul.

Luulen, että hän keksi koko jutun.

Sanırım o hikayeyi o uydurdu.

- Keksi Tomille puuhaa.
- Pidä Tom kiireisenä.

Tom'u meşgul tut.

- Kuka keksi kaksiteholasit?
- Ketkä keksivät kaksiteholasit?

Çift odaklı gözlüğü kim icat etti.

En keksi yhtäkään positiivista urbaania legendaa leopardeista.

Parslarla ilgili tek bir olumlu şehir efsanesi aklıma gelmiyor.

En keksi mitään muuta, mitä söisin mieluummin.

Yemeyi tercih ettiğim hiçbir şey düşünemiyorum.

Tuomas vain keksi sen tarinan. Ei se ole totta.

Tom sadece o hikayeyi uydurdu. Doğru değil.

Se keksi nostaa ne imukupeillaan - ja heittää ne ulos pesästään.

ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.

Minulle kerrottiin, että sinä olit se, joka keksi sen idean.

Bana fikir öneren kişi olduğun söylendi.

Professorilla, joka sen keksi, on oikeus kohtuulliseen palkkioon yliopiston puolelta.

Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip