Examples of using "Tuottavat" in a sentence and their turkish translations:
At nalı ve dört yapraklı yonca iyi şans getirir.
Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.
Huzurları bozulunca kimyasal reaksiyon aracılığıyla ışık üretiyorlar.
Onların arasında Hindistan ve Brezilya dünyanın papayasının yarısından daha fazlasını üretmektedir.
Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.