Examples of using "Tuonut" in a sentence and their turkish translations:
Keşke biraz aperitif getirseydim.
...gece, fil ailesine trajedi yaşatmış durumda.
Onun doğum günü partim için getirdiği şeye bak.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.