Examples of using "Tuntemaan" in a sentence and their turkish translations:
Brown adında bir adamı tanıyor musun?
Bana bir ziyaretçi olmamayı,
Tom'u tanımak istiyorum.
- Tom garip hissetmeye başlamıştı.
- Tom kendini garip hissetmeye başlıyordu.
Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- Yağmurlu günler beni mutsuz eder.
- Yağmurlu günler beni mutsuz ediyor.
Bu şekilde bir konuşma sizi nasıl hisettirdi?
Bu ilaç daha iyi hissetmeni sağlayacak.
Bu beni canlı hissettiriyor.
Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.
İlk başta birbirimizi hiç tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdık.
Bu pozisyon beni son derece savunmasız hissettiriyor.
O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.
Kadınlar kendilerini özel hissettiren erkekler gibidir.
Bu beni kötü hissettirdi.
Tom ve Mary birlikte zaman geçirirken birbirlerini daha iyi tanımaya başladılar.