Examples of using "Opetti" in a sentence and their turkish translations:
Tom Fransızca öğretti.
Nasıl piyano çalacağını sana kim öğretti?
Tom, Mary'ye nasıl bisiklet süreceğini öğretti.
Bana bir ziyaretçi olmamayı,
Sana kim Fransızca öğretti?
Tom bana yüzmeyi öğretti.
Marika bana biraz Fince öğretti.
Tom otuz yıl Fransızca öğretti.
Tom bana çok şey öğretti.
Tom'a Fransızca konuşmayı kim öğretti?
Tom bana biraz Fransızca öğretti.
Öğretmen onlara dünyanın yuvarlak olduğunu öğretti.
Bildiğim her şeyi o bana öğretti.
O 25 yıl Fince öğretti.
Tom Mary'ye çok miktarda faydalı Fransızca öğretti.
Bana küfür etmeyi öğreten Tom'du.
O bana nasıl yazacağımı öğretti.
Tarih bize bunun sandığımızdan çok daha zor olduğunu gösterdi.
Değiştiğimi fark ettim. Bana, başkalarına karşı hassas olmayı öğretiyordu.
Tom bana bunu nasıl yapacağımı öğretti.
Paris'e taşınmadan önce İtalya'da Fransızca öğretmenliği yaptı.
Ana dili İngilizce olmayan bir İngilizce öğretmeni tarafından ona İngilizce dersi verildi.