Examples of using "Sattumalta" in a sentence and their turkish translations:
Kitabı tesadüfen buldum.
Kazara Jane ile karşılaştım.
Ben onunla şans eseri tanıştım.
Havaalanında karşılaştık.
Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
- Hiçbir şey tesadüfen olmaz.
- Hiçbir şey şans eseri olmaz.
Tesadüfen caddede onunla karşılaştım.
Bu restoranı şans eseri buldum.
Parkta tesadüfen onunla karşılaştık.
Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.
Evvelsi gün tesadüfen trende ona rastladım.
Şans eseri kayıp kamerasını buldu.
Kyoto'da şans eseri eski bir arkadaşa rastladım.
Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık.
Çok geçmeden tesadüfen tekrar karşılaştık.
Bu sessiz, görünüşte soyut resme denk geldim
Konuştuklarımıza kulak misafiri olabilecek birini düşünüyor musun?
Saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Sende Tom'un hiç fotoğrafı var mı acaba?