Examples of using "Ruoka" in a sentence and their turkish translations:
Yemek sırasında, ağzın dolu konuşma.
Yemek bozulmuş.
Yemek neredeyse yenmezdi.
Yiyecekler soğuk.
Yiyeceğimiz bitti.
Yemeği masanın üzerinde bırak.
Bu gıda gluten içermez.
Fransız mutfağı mükemmeldir.
Menüyü ve şarap listesini alabilir miyim?
Tom'un yiyeceği bitti.
Bu yemek herhangi bir et içeriyor mu?
Taze gıda harika.
Yemek çok iyiydi.
Ağzında yemek varken konuşma.
Bu yiyecek sağlıksız.
Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.
Pişen yemeğin... ...şu harika sesi!
Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.
- Bugünün yemeği oldukça mükellef.
- Bugünün yemeği oldukça gösterişli.
Yiyeceğin tadı o kadar kötü değildi.
Bu yiyecek çok tuzlu.
Yemek soğuksa, mikrodalgaya koyun.
Yemek, insan ya da hayvan için uygun değildi.
Yiyeceğin tadı o kadar kötü değildi.
Tom oğluna ağzı doluyken konuşmamasını söyledi.
Tom'un yemek pişirmesi umduğumdan daha lezzetliydi.
Yemek kötüydü,ama şikayet etmedim.
Kurbağa yumurtası mı, zıpkınla balık avlamak mı? Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.
Yiyecek yayıncısında bu normal bir beyin fırtınası süreci değildir.
- Kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
- Onun kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
Akşam yemeği ne zaman hazır olacak? Korkunç açım.
Ben çok açım. Yemek ne zaman hazır olacak?
Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı.
Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.
Odası küçük ama temizdi ve yemek de iyiydi.
Herkes bu restoranda yemeğin hem lezzetli hem de ucuz olduğunu söylüyor.
Canın ne yemek istiyor?
Benim yemek pişirmemin tadı hakkında şikayetin varsa, yarından başlayarak onu kendin yapmaya başlayabilirsin.
Canın bir şey yemek istemese bile bir şey yemelisin. Yemezsen, öğle yemeği saatine kadar dayanmazsın.
Tom'un canı yemek yemek istemiyor.