Examples of using "Puhumattakaan" in a sentence and their turkish translations:
Nükleer enerji santralleri tehlikelidir, nükleer silahlardan söz edilmemeli.
Bırak bir doları bir sentim bile yok
Japon olanları bir yana bırak, onun çok sayıda yabancı pulları var.
O, Fransızcayı bırak İngilizce konuşmaz.
Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.
İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşur.
- Jane gitarın yanı sıra keman çalabilir.
- Jane hem keman hem de gitar çalabilir.
O, Amerika şöyle dursun, Avrupa'ya gitmedi.
O İngilizcenin yanı sıra, Almanca ve Fransızca bilir.