Examples of using "Osoittavat" in a sentence and their turkish translations:
ve deneylerimiz de bunu kanıtlıyor.
Larvalar ve kurtlar oluşmuşsa
Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör iyi huyludur.
Mary'yi öldüren kişinin Tom olduğuna dair bir kanıtım var.