Examples of using "Olevat" in a sentence and their turkish translations:
Banyodaki havlular kirli.
Harita üzerindeki kırmızı daireler okulları gösterir.
Bölümün sonundaki tüm egzersizleri yapın.
Tom pastanın üzerindeki mumları yaktı.
Odadaki insanlar bir şey söylemedi.
Bu odadaki insanların hepsi aynı cinsiyete sahip.
Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.
Tom ve Mary hâlâ hayatta olan tek kişiler.
Eğer yapabilsem, kafesli kuşların özgürce uçmasına izin veririm.