Examples of using "Kirsikkapuun" in a sentence and their turkish translations:
Bir kiraz ağacını kestim.
O, bir kiraz ağacını kesti.
Sen bir kiraz ağacı kestin.
Tom kiraz ağacını kesti.
Mary bir kiraz ağacını devirdi.
Bir kiraz ağacını kestik.
- Bir kiraz ağacını kestiler.
- Onlar bir kiraz ağacını kestiler.
Kiraz ağacının altında bir ceset var.
Tom, Mary'nin kiraz ağacının altında dururken bir fotoğrafını çekti.
Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.