Examples of using "Kelloa" in a sentence and their turkish translations:
Saate bak.
Zili çal.
Tom saate baktı.
Zamanınız var mı?
Saat yok,
Affedersiniz, zamanınız var mı?
Bu bir şey çağrıştırıyor mu?
Bu benim için bir şey ifade etmiyor.
Tom on üç yaşına kadar saati söyleyemezdi.
Birinin bu saati onarabileceğini sanmıyordum.
Bir saati olan biri saatin kaç olduğunu bilir; iki saati olan biri ise asla emin olamaz.