Translation of "Kadulla" in Turkish

Tapasin hänet kadulla.

Caddede ona rastladım.

Törmäsin veljeesi kadulla.

Ben caddede erkek kardeşine rastladım.

Tapasin hänet kadulla sattumalta.

Tesadüfen caddede onunla karşılaştım.

Suuri väkijoukko seisoi kadulla.

Büyük bir kalabalık caddede durdu.

En nähnyt ketään kadulla.

Ben sokakta kimseyi görmedim.

Tapasin sattumalta veljesi kadulla.

Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.

Tom huomasi juopon makaavan kadulla.

Tom sokakta yatan bir ayyaşı fark etti.

Kävellessäni kadulla tapasin vanhan ystävän.

Yolda yürürken eski bir arkadaşa rastladım.

Neljä tai viisi päivää myöhemmin toimimme tällä kadulla.

Ama en önemlisi, dört beş gün sonra tekrar sokağa, eylemlere dönmüştük.

Vammautunut mies makasi kadulla ennen kuin poliisi saapui.

Yaralı adam, polis oraya varmadan önce caddede uzandı.