Translation of "Taskustaan" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Taskustaan" in a sentence and their turkish translations:

Hän otti kolikon taskustaan.

O, cebinden bir madeni para çıkardı.

Hän otti taskustaan jotain.

Cebinden bir şey çıkardı.

Joni otti taskustaan avaimen.

John cebinden bir anahtar çıkardı.

Tom veti paperilapun ulos taskustaan.

Tom cebinden bir parça kağıt çıkardı.

Tom otti vähän rahaa taskustaan ja laittoi ne pöydälle.

Tom cebinden biraz para çıkardı ve onu masanın üstüne koydu.

Tomin kännykkä luiskahti taskustaan hänen kumartuessaan tarkistamaan altaan vedenkorkeutta.

Suyun seviyesini kontrol etmek için eğildiğinde Tom'un cep telefonu cebinden havuza düştü.

Tom polvistui ravintolassa kaikkien nähden, otti timanttisormuksen esiin taskustaan ja kosi Maria kaikkien läsnäolevien aploodeeratessa.

Tom restoranda herkesin önünde dizlerinin üzerine çöktü, cebinden bir elmas yüzük çıkardı ve herkes alkışlarken Mary'ye evlenme teklif etti.