Translation of "Weaker" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Weaker" in a sentence and their turkish translations:

I am getting weaker and weaker!

Gittikçe güçsüzleşiyorum.

The light became weaker and weaker.

Işık giderek zayıfladı.

Tom is getting weaker and weaker.

Tom gittikçe zayıflıyor.

The girl's voice became weaker and weaker.

Kızın sesi gittikçe zayıfladı.

Tom looks weaker.

Tom zayıf görünüyor.

Tom is getting weaker.

- Tom gittikçe hâlsizleşiyor.
- Tom güçten düşüyor.

The weaker his ego is.

egosu da bir o kadar zayıf oluyor.

[Bear] Really feeling myself getting weaker.

Güçsüzleştiğimi hissediyorum.

Women are physically weaker than men.

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

He has become weaker with age.

Yaşlandıkça güçsüzleşti.

The yen is weaker than the dollar.

- Yen dolardan daha zayıf.
- Yen dolardan daha değersizdir.

Tom is getting weaker by the hour.

Tom her saat başı gittikçe güçsüzleşiyor.

As we grow older, our memory becomes weaker.

Biz yaşlandıkça, hafızamız zayıflar.

Benzoic acid is much weaker than hydrochloric acid.

Benzoik asit, hidroklorik asitten daha zayıftır.

Almost feel as it gets hotter, I get weaker.

Hava ısındıkça güçsüzleştiğimi hissediyorum.

Physically he is a little weaker than a man

Fiziksel olarak da erkeğe göre birazcık daha güçsüzdür

As Sadako grew weaker, she thought more about death.

Sadako zayıflarken, ölüm hakkında daha çok düşündü.

The older we get, the weaker our memory becomes.

Yaşımız ilerledikçe hafızamız zayıflıyor.

War makes you poorer and weaker, even if you win.

Savaş, sen kazansan bile, seni daha yoksul ve daha güçsüz yapar.