Examples of using "Upsetting" in a sentence and their turkish translations:
O üzücüydü.
O üzücüydü.
Bu çok üzücü.
Tom'u üzüyorsun.
Onları üzüyorsun.
Onu üzüyorsun.
Onu üzüyorsun.
Beni üzüyorsunuz!
O, yüzleştirmeleri çok üzücü buldu.
İnsanları üzmeyi sevmiyorum.
Tom beni üzdüğü için özür diledi.
Bunu son derece üzücü buldum.
Lütfen Tom'u üzmeyi keser misin?
Bunun ikiniz için de üzücü bir zaman olduğunu biliyorum.