Examples of using "Talkative" in a sentence and their turkish translations:
Sen gevezesin.
Tom çok konuşkandı.
O konuşkan değil.
- Tom geveze.
- Tom'un çenesi düşüktür.
Ben konuşkandım.
Tom konuşkan değil.
Tom konuşkan değildi.
Pat çok geveze.
- George oldukça gevezedir.
- George hayli geveze.
Sen konuşkansın, değil mi?
Tom son derece konuşkan.
Tom oldukça konuşkan.
Tom çok geveze.
Tom çok konuşkan değil.
Bu gece aşırı derecede gevezesin.
Bu gece gerçekten gevezesin.
Bu gece çok gevezesin.
Tom her zaman konuşkan.
Tom çok konuşkan değildi.
Tom çok konuşkan oldu.
- Tom çok konuşkandı.
- Tom çok gevezeydi.
- Ben geveze insanlara güvenmiyorum.
- Konuşkan insanlara güvenmiyorum.
- Tom'un çenesi düşük biri olduğunu biliyorum.
- Tom'un geveze olduğunu biliyorum.
- Tom'un konuşkan biri olduğunu biliyorum.
Oda arkadaşım çok gevezedir.
Daha konuşkan olmalıyız.
Tom gevezeydi.
Tom hiç konuşkan değildi.
Tom konuşkan, değil mi?
Tom bu gece alışılmadık biçimde geveze.
Çocuk kesinlikle konuşkan değildi.
Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
Ben asla çok konuşkan değildim.
Ben genellikle bu kadar konuşkan değilim.
Sen her zaman çok geveze görünüyorsun.
Çok konuşkansın, değil mi?
O konuşkan bir kişidir.
Tom geveze bir kişidir.
Tom konuşkan bir çocuk.
Tom'un çok konuşkan olduğunu biliyorum.
Arkadaşım konuşkan biridir.
O, her zamanki kadar geveze.
Tom oldukça konuşkan, değil mi?
Tom çok konuşkan, değil mi?
Tom her zamanki kadar konuşkan.
Senin kadar konuşkan değilim.
O sarhoş ve konuşkan oldu.
- O biraz konuşkandır.
- O biraz gevezedir.
Tom bu öğleden sonra çok konuşkan değildi.
Tom dün gece çok konuşkandı.
Tom Mary'nin geveze olduğunu söyledi.
Tom geveze değildi ama Mary gevezeydi.
Tom gevezedir ama Mary değildir.
Tom konuşkan değildir ama Mary konuşkandır.
Tom çok konuşkandı, değil mi?
Bu gece gerçekten konuşkansın, değil mi?
Bu akşam niye çenen durmuyor senin?
Tom sürekli konuşkan değil mi?
Dün gece Tom'un çenesi epey düşmüştü.
- Tom sarhoş ve çok konuşkan oldu.
- Tom sarhoş oldu ve çenesi düştü.
İkinci bardak sırasında o konuşkan oldu.
- Tom da babası gibi geveze.
- Tom da babası kadar konuşkan.
Tom pek konuşmadı.
Tom'un arkadaşlarının çoğundan daha gevezesin.
Tom çok konuşkan.
Tom ve Mary ikisi de konuşkan, değil mi?
Tom'un bu kadar konuşkan olacağını sanmıyordum
İkinci bardak şaraptan sonra Tom konuşkan oldu.
Ne Tom, ne de Mary konuşkan bir ruh hali içinde değildi.
Bazen sessizlik konuşmadan daha gevezedir.
Tom eskiden olduğu kadar geveze değil.
Tom tanıdığım en konuşkan insanlardan biri.
Tom çok konuşmaz.
Sen Tom'un diğer arkadaşlarının çoğundan daha konuşkansın, değil mi?
Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var.