Examples of using "Sticky" in a sentence and their turkish translations:
Natto yapışkandır.
O çok yapışkan.
Lastikler çok yapışkan.
Bu pirinç yapışkan.
Bu bant yapışkan değil
Ellerim yapış yapış.
ona ''Yapışkan Vicky'' diye isim taktık.
Ben de ona ''Yapışkan Vicky'' dedim.
Bu sıkıntılı bir durum.
''Yapışkan Vicky White Rain şampuan kullanıyor.
yoksa Yapışkan Vicky gibi kokarsınız.''
Gerçekten tatsız bir durumdu.
Yazın Japonya sıcak ve aşırı nemli.
Bu yapışkan sıvı tutkal olarak kullanılabilir.
Çok zor bir durumda bana yardım etti.
Altımda çimentodan zeminde yapışkan bir film vardı,
Bütün vücudum terden yapış yapış. Kendime gelmek için mümkün olduğu kadar çabuk bir banyo almak istiyorum.