Translation of "Staring" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Staring" in a sentence and their turkish translations:

Stop staring.

Bakmayı kes.

You're always staring.

Her zaman bakıyorsun.

Tom kept staring.

Tom bakmaya devam etti.

I wasn't staring.

Bakmıyordum.

I'm staring again.

Yine bakıyorum.

I kept staring.

Bakmaya devam ettim.

- What are you staring at?
- What're you staring at?

Neye bakıyorsun?

- Everybody was staring at Tom.
- Everyone was staring at Tom.

Herkes Tom'a bakıyordu.

- Why's everyone staring at Tom?
- Why's everybody staring at Tom?

Neden herkes Tom'a dik dik bakıyor?

- Why's everyone staring at you?
- Why's everybody staring at you?

Neden herkes sana bakıyor?

- Everyone was staring at us.
- Everybody was staring at us.

Herkes bize dik dik bakıyordu.

- Why's everyone staring at me?
- Why's everybody staring at me?

Neden herkes bana bakıyor?

Stop staring at me.

Bana bakmayı kes.

What's everyone staring at?

Herkes neye bakıyor?

They're staring at Tom.

Onlar Tom'a bakıyorlar.

Why are you staring?

Neden bakıyorsun?

We're staring at them.

Onlara bakıyoruz.

They're staring at you.

Onlar size bakıyor.

They're staring at him.

Onlar ona dik dik bakıyor.

They're staring at her.

Onlar ona bakıyor.

- Stop gawking.
- Stop staring.

Aval aval bakmayı bırak.

What's Tom staring at?

Tom neye bakıyor?

Stop staring like that.

O şekilde bakmayı kes.

- Why is everyone staring at us?
- Why is everybody staring at us?

Neden herkes bize bakıyor?

He was staring at her.

Ona bakıyordu.

She was staring at him.

O ona bakıyordu.

Everybody was staring at me.

Herkes bana bakıyordu.

Everybody was staring at her.

Herkes ona bakıyordu.

What was Tom staring at?

Tom neye dik dik bakıyordu?

What were you staring at?

Neye bakıyordun?

They're staring at each other.

Birbirlerine bakıyorlar.

Tom is staring at something.

Tom bir şeye bakıyor.

Tom is staring at us.

Tom bize bakıyor.

Tom was staring into space.

- Tom uzaya bakıyordu.
- Tom boş boş bakıyordu.
- Tom boş gözlerle bakıyordu.

Tom is staring at me.

Tom bana bakıyor.

He kept staring at me.

Bana dik dik bakmaya devam etti.

Who are you staring at?

Kime bakıyorsun?

Everyone is staring at them.

Herkes onlara bakıyor.

Everyone is staring at me.

Herkes bana bakıyor.

Everyone is staring at him.

Herkes ona bakıyor.

Stop staring out the window.

- Pencereden dışarı bakmayı durdur.
- Pencereden dışarı bakmayı kes.

Tom kept staring at Mary.

Tom Mary'ye bakmayı sürdürdü.

Tom was staring at Mary.

Tom, Mary'ye bakıyordu.

People are staring at us.

İnsanlar bize bakıyor.

Tom was staring at me.

Tom bana bakıyordu.

Tom is staring at you.

Tom sana bakıyor.

Tom is staring at Mary.

Tom, Mary'ye bakıyor.

Sami was staring at me.

Sami dik dik bana bakıyordu.

Sami was staring at Layla.

Sami, Leyla'ya dik dik bakıyordu.

And he was staring at me,

ve dik dik bakmaya başladı

And everyone is staring at me.

Herkes bana bakıyordu.

The stares, constantly staring at me,

Sabit bakışlar, sürekli olarak bana bakılması,

Why are you staring at me?

- Bana niye dik dik bakıyorsun?
- Bana niye gözünü dikiyorsun?
- Neden bana dik dik bakıyorsun?
- Neden bana dik dik bakıyorsunuz?
- Neden bana bakıyorsun?

Why is Tom staring at me?

Neden Tom bana bakıyor?

Tom is still staring at me.

Tom hâlâ bana bakıyor.

Tom was staring at a photograph.

Tom bir fotoğrafa bakıyordu.

Everyone is still staring at Tom.

Herkes hâlâ Tom'a bakıyor.

I saw you staring at Tom.

Tom'a baktığını gördüm.

Would you stop staring at me?

Bana bakmayı keser misin?

Tom sat alone, staring straight ahead.

- Tom tam karşıda bakarken tek başına oturuyordu.
- Tom dosdoğru bakarken tek başına oturuyordu.

Tom was staring at the flame.

Tom aleve bakıyordu.

Tom was staring at the floor.

Tom yere bakıyordu.

Tom noticed Mary staring at him.

Tom Mary'nin ona baktığını fark etti.

What are you kids staring at?

Siz çocuklar neye bakıyorsunuz?

What are you two staring at?

Siz ikiniz neye bakıyorsunuz?

Tom is always staring at me.

Tom her zaman bana bakıyor.

Why is everyone staring at Tom?

Neden herkes Tom'a dik dik bakıyor?

Why is he staring at me?

O neden bana dik dik bakıyor?

I couldn't stop staring at it.

Ben ona bakmayı durduramadım.

I couldn't stop staring at Tom.

Tom'a bakmaktan vazgeçemedim.

I saw you staring at them.

Seni gözünü dikmiş onlara bakarken gördüm.

I saw you staring at him.

Ona bağırdığını gördüm.

I saw you staring at her.

Ona baktığını gördüm.

I couldn't stop staring at them.

Kendimi onlara bakmaktan alamadım.

I couldn't stop staring at him.

Kendimi ona bakmaktan alamadım.

I couldn't stop staring at her.

Ona bakmaktan kendimi alamadım.

Why is everyone staring at you?

Neden herkes sana bakıyor?

Why is everyone staring at them?

Neden herkes onlara bakıyor?

Why is everyone staring at him?

Neden herkes ona bakıyor?

Why is everyone staring at her?

Neden herkes ona dik dik bakıyor?

Tom couldn't stop staring at Mary.

Tom kendini Mary'ye bakmaktan alamadı.

Stop staring at me like that.

Bana öyle bakmaktan vazgeç.

He's staring at her really hard.

O ona gerçekten sert bakıyor.

I couldn't help staring at her.

Ona bakmamak elimde değildi.

I couldn't help staring at Tom.

Tom'a bakmamak elimde değildi.

Daddy, let's have a staring contest.

Baba göz kırpmadan bakışma yarışması yapalım.

Why are they staring at me?

Onlar neden bana dik dik bakıyorlar?

Why are they staring at us?

Neden bize dik dik bakıyorlar?

He caught Mary staring at him.

O Mary'yi ona bakarken yakaladı.

Tom caught Mary staring at him.

Tom Mary'yi, ona bakarken yakaladı.

She caught him staring at her.

Onu ona bakarken yakaladı.

I saw Tom staring at Mary.

- Tom'un Mary'ye baktığını gördüm.
- Tom'u Mary'ye bakarken gördüm.

- I don't like people staring at me.
- I do not like people staring at me.

İnsanların bana bakmasından hoşlanmıyorum.

- Tom realized Mary was staring at him.
- Tom realized that Mary was staring at him.

Tom Mary'nin kendisine baktığını fark etti.

- Tom didn't notice that Mary was staring at him.
- Tom didn't notice Mary staring at him.

Tom, Mary'nin ona baktığını fark etmedi.