Translation of "Stale" in Turkish

The bread is stale.

Ekmek bayattır.

These pretzels are stale.

Bu krakerler bayat.

That bread has started to go stale.

O ekmek bayatlamaya başladı.

The dog ate the stale bread and didn't die.

Köpek bayat ekmeği yedi ve ölmedi.

- The beer is stale.
- The beer has gone flat.

Biranın gazı kaçmış.

What do you prefer: cold coffee or stale beer?

Ne tercih edersiniz: soğuk kahve veya bayat bira?

This popcorn tastes stale. I wonder when it was popped.

Bu patlamış mısırların tadı bayat. Ne zaman yapıldıklarını merak ediyorum.

I haven't had anything to eat for three days other than a stale sandwich, a rotten apple, and some spoiled yogurt.

Üç gündür, bayat bir sandviç, çürük bir elma ve biraz bozuk yoğurt dışında hiçbir şey yemedim.