Translation of "Sin" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Sin" in a sentence and their turkish translations:

And so the wages of sin are sin.

Böylece günahın ödemesi yine günahtır.

Wasn't it a sin?

günah değil miydi?

You're guilty as sin.

Yüzüne bakılmayacak kadar suçlusun.

He likes to sin.

Günah işlemeyi sever.

I confessed my sin.

Ben günahımı itiraf ettim.

Trolling is a sin!

Trollemek bir günahtır!

Animal cruelty is a sin.

Hayvana zulüm bir günahtır.

It's not a serious sin.

Ciddi bir günah değil.

Is eating pork a sin?

Domuz eti yemek günah mı?

Wasn't greed and ego a sin?

hırs ve ego günah değil miydi?

She is unconscious of her sin.

O günahının farkında değil.

He was absolved of his sin.

Onun günahı bağışlandı.

The wages of sin are death.

Günahın bedeli ölümdür.

Do not mistake sin with crime.

Günahı suçla karıştırmayın.

To feel envy is a sin.

Haset etmek günahtır.

To be bored is a sin.

Sıkılmak bir günahtır.

Time is the sin of eternity.

Zaman sonsuzluğun günahıdır.

The wages of sin is death.

Günahın bedeli ölümdür.

A sin confessed is half forgiven.

İtiraf edilen bir günah yarı yarıya bağışlanır.

Tom is as guilty as sin.

Tom günah kadar suçludur.

Doing that is considered a sin.

Öyle yapmak günah kabul ediliyor.

- Tom thinks that wasting food is a sin.
- Tom thinks wasting food is a sin.

Tom gıdayı israf etmenin bir günah olduğunu düşünüyor.

It was no sin, robbing a bank.

Banka soymaktan suçluluk duymuyorum.

Acquired by sin - there's no profit within.

- Günahla kazanılırsa, onda herhangi bir kazanç olmaz.
- Helal yoldan kazanılmayan kazanç, kazanç değildir.

Some people think that gambling's a sin.

Bazı insanlar kumar oynamanın bir günah olduğunu düşünüyor.

- Defending their land has now become a sin?
- To defend their land has now become a sin?

Arazilerini savunmak şimdi bir günah haline mi geldi?

It would be a sin to waste it.

Onu boşa harcamak bir günah olacaktı.

Pleasure's a sin, and sometimes sin's a pleasure.

Zevk bir günahtır ve bazen günah bir zevktir.

Entering quarantine is neither a shame nor a sin

Karantinaya girmek ne ayıptır, ne de günahtır

It is a sin to steal even a pin.

İğne çalmak bile günahtır.

"Can life exist without sin?" asked the old philosopher.

Yaşlı filozof "Hayat günah olmadan var olabilir mi?" diye sordu.

Is it always a sin to tell a lie?

Yalan söylemek her zaman bir günah mıdır?

No sin is too great for God to forgive.

Hiçbir günah Tanrı'nın affedemeyeceği kadar büyük değildir.

It is also a sin if you have religious beliefs

Dini inancınız varsa da günahtır

My grandmother always said it was a sin to waste food.

Büyükannem her zaman yiyeceği boşa harcamanın bir günah olduğunu söyledi.

In many religions, masturbation is considered a sin and an impure act.

Birçok dinde, mastürbasyon günah ve pis bir eylem olarak kabul edilir.

He that is without sin among you, let him first cast a stone at her.

Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın.

To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin.

Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.

Yes, I said that murder is a sin, but I never said that sins are wrong.

Evet, cinayetin bir günah olduğunu söyledim ama günahların yanlış olduğunu asla söylemedim.

If thou do well, shalt thou not receive? but if ill, shall not sin forthwith be present at the door? but the lust thereof shall be under thee, and thou shalt have dominion over it.

Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın."