Examples of using "Shouted" in a sentence and their turkish translations:
Tom bağırdı.
Ben bağırdım.
Kimse bağırmadı.
- O "İmdat!" diye bağırdı.
- "İmdat!" diye bağırdı.
Herkes sevinçle bağırdı.
"Geri dön!" diye bağırdı.
Tom bağırdı.
Tom, Mary'ye bağırdı.
Tom aniden "Eureka!" diye bağırdı.
- Onlar yardım için bağırdılar.
- Onlar yardım için bağırdı.
Tom kendisi kısık sesle bağırdı.
O ona bağırdı.
Yardım istedim.
O, yardım için bağırdı.
Birisi onun ismini bağırdı.
"Dışarı!" diye haykırdı.
Tom'a bağırdık.
Tom Fransızca bir şeyler bağırdı.
Tom "Yangın var!" diye bağırdı.
Kimse sana bağırmadı.
- Tom müziğin sesini bastırabilmek için bağırdı.
- Tom müzikten sesini duyurabilmek için bağırdı.
Tom bağırdı ama kimse onu duymadı.
Gelmemiz için bize bağırdı.
Boğulan adam yardım için bağırdı.
O yüksek sesle güvende olduğunu söyledi.
Taninna'ya hiç bağırdın mı?
O "İmdat!" diye bağırdı.
O bağırdı ama kimse onu duymadı.
Nöbetçi "ayağa kalk" diye bağırdı.
Tom iyi olduğunu haykırdı.
Sesinin çıktığı kadar bağırdı.
Tom avazı çıktığı kadar bağırdı.
Bill, haklı olduğunu haykırdı.
Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
- Bir adam elini sallayarak bir şeyler bağırdı.
- Bir adam elini sallayarak, bağırarak bir şey söyledi.
Dikkatli olması için ona bağırdı.
Elimden geldiğince yüksek sesle bağırdım.
Çocuk "Dikkat et, bir yılan!" diye bağırdı.
Çocuklar "Bir hikaye! Bir hikaye!" diye bağırdı .
Tom elinden geldiğince yüksek sesle bağırdı.
Avazları çıktıkları kadar bağırdılar.
Tom dikkatli olması için Mary'ye bağırdı.
" Dikey kayalıklardan uzak durun!" o bağırdı.
O sinirlendi ve bana bağırdı.
O, yardım için bağırdı.
Yardım için bağırdı fakat hiç kimse gelmedi.
Tom, Mary'ye bağırdı.
Sinirlendi ve bana bağırdı.
Tom yardım için hayırdı, ama kimse gelmedi.
Yardım çağırdık ama kimse gelmedi.
Tom bize aşırı hırçın bir sesle bağırdı.
Tom yardım için bağırdı.
Tom sinirlendi ve Mary'ye bağırdı.
Kızgınlıkla "Hey, suyumu kirlettiniz!" diye bağırdı.
Eğilip kulağına bağırdı.
Tom ve ben ikimiz de olabildiğince yüksek sesle bağırdık.
Tom'un arkadaşları Tom'un dışarı çıkıp oynaması için bağırdılar.
Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,
Delikanlı Tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.
"Küçük Timothy, "Yaşasın! Biz bir maceraya gidiyoruz!" diye bağırdı.
Biri ismimi haykırdı.
Ona bağırdı fakat o duymadı.
Tom Mary'ye bağırdı, ama o onu duymadı.
Sami, Leyla'ya bağırdı.
Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık.
O, polise bağırdı ve bir bıçak sallayarak tehdit etti.
Şimdiye kadar Taninna'ya ilk kez bağırdım.
Biz yardım için avazımızın çıktığı kadar bağırdık.
Seyirci en az bir tam dakika boyunca "Bravo!" diye bağırdı.
Hem Tom hem de Mary ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
Yardım istedim.
Beni duymalıydın. Elimden geldiği kadar yüksek sesle bağırdım.
Banka soyguncusu " hepiniz, olduğunuz yerde kalın!" diye bağırdı
"Bana bak" diye bağırdı Echo, "Bana bak Anne, uçuyorum!"
O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.
Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdı ama hiç kimse onu duymadı.
bunun asıl bağırılması gereken yer Türk Tarih Kurumudur
O, yardım için bağırdı.
Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle Mary'nin adını bağırdı ama o onu duymadı.
"EY,ISLAM!!!" diye 3 kere bağırdı ve adamlarıyla birlikte düşman hattına saldırdı.
- Tom, Mary'ye bağırdı.
- Tom, Mary'ye seslendi.
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.