Examples of using "Separately" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ayrı ayrı ödediler.
Birlikte ya da ayrı?
Onlar ayrı ayrı geldi.
Tom ve ben ayrı ayrı geldik.
Lütfen bize ayrı ayrı fatura çıkar.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
Piller ayrı olarak satılır.
Birlikte mi yoksa ayrı olarak mı ödenecek?
Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
Tom ve Mary ayrı ayrı ödedi.
Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
Tom ve ben ayrı ayrı geldik.
Tom ve ben ayrı ayrı ödedik.
Onları ayrı ayrı sarar mısınız?
Tom ve karısı ayrı yaşar.
Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
Tom ve Mary ayrı ayrı yargılandılar.
Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
Birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı ödeme yapıyorsunuz?
Ayrı mı yoksa birlikte mi ödüyorsunuz?
İsterse ayrı da yönetebiliyordu
Üç yıl önce buraya ayrı ayrı taşındık.
Sorun ondan ayrı olarak tartışılmalı.
Kâğıt, karton, cam ve bahçe artıkları ayrı alınır.
Fadıl ve Leyla, Rami Hasan'ı öldürmek için ayrı ayrı yargılanıyorlardı.
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
İçerik ve düşüncenin çoğu herhangi bir dile bağımlı olmasına rağmen, Japoncaya odaklanırken, cümle yapısındaki farklar ya da bireysel kelimelerin ayrı ve açıkça yazılmamaları gerçeği o zaman düşünce hakkında birkaç nokta gerektirir.