Translation of "Romans" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Romans" in a sentence and their turkish translations:

Romans, go home!

Romalılar, evinize gidin!

The Romans persecuted Christians.

Romalılar Hristiyanlara zulmetti.

They're crazy, these Romans!

Onlar deli, bunlar Romalılar!

The Romans spoke Latin.

Romalılar, Latince konuştular.

They're crazy, those Romans!

Onlar deliler, onlar Romalılar!

The Romans wore togas.

Romalılar ihram giyiyorlardı.

The Romans persecuted the Christians.

Romalılar Hristiyanlara zulmettiler.

The Romans call Zeus Jupiter.

Romalılar Zeus'a Jüpiter der.

The Romans began the battle.

Romalılar savaşa başladı.

The Romans built many aqueducts.

Romalılar birçok su kemeri inşa etmişlerdir.

But the Romans aren’t done yet.

Ancak Romalıların işi daha bitmedi.

The Romans advance in good order.

Romalılar sıkı bir formda ilerliyorlar.

Christ was crucified by the Romans.

İsa, Romalılar tarafından çarmıha gerildi.

Carthago was destroyed by the Romans.

Kartaca Romalılar tarafından tahrip edildi.

Many young Romans went to Greece.

Birçok genç Romalı Yunanistan'a gitti.

Jupiter was worshipped by the Romans.

Jüpiter'e Romalılar tarafından tapılmıştır.

- Do in Rome as the Romans do.
- When in Rome, do as the Romans do.

Romada iken Romalılar gibi davran.

This catches the Romans totally by surprise.

Bu olay zaferden emin olan Romalılara tamamen sürpriz oldu.

The bridge was built by the Romans.

Köprü Romalılar tarafından yapıldı.

When in Rome, do as the Romans.

Roma'da Romalılar gibi davran.

The Romans are famous for their aqueducts.

Romalılar su kemerleriyle ünlüdür.

The Romans left their mark in Britain.

Romalılar, Britanya'da izlerini bıraktılar.

The calves of the Romans are beautiful.

Romalıların buzağıları güzel.

The Romans tried to civilize the ancient Britons.

Romalılar eski İngilizleri medenileştirmeye çalıştı.

When in Rome, do as the Romans do.

Roma'dayken Romalı gibi davran.

Tarquinius was the last king of the Romans.

Tarquinius, Romalıların son kralıydı.

- The teacher was speaking about the virtue of the Romans.
- The teacher spoke about the courage of the Romans.

Öğretmen Romalıların cesareti hakkında konuştu.

At that time, the Romans ruled land and sea.

O zaman, Romalılar kara ve denizi yönetti.

This book deals with the invasion of the Romans.

Bu kitap Romalıların istilası ile ilgilenir.

The Romans built a fleet of three hundred ships.

Romalılar üç yüz gemili bir filo kurdular.

Within a few days the Romans suffer another disastrous loss.

Bir kaç gün içerisinde Romalılar bir başka yıkıcı mağlubiyet daha yaşıyor.

The teacher was speaking about the virtue of the Romans.

Öğretmen Romalıların erdemleri hakkında konuşuyordu.

The Germans and Celts had pants, but the Romans didn't.

Almanlar ve Keltler'in pantolonları vardı ama Romalıların yoktu.

- Romans did not want their empire to decline; but it did.
- Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.

Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu.

On the right flank, Carthaginian ships double up on the Romans.

Sağ kanatta ise, Kartaca gemileri Romalıları ikiye katlamış durumda.

Hasdrubal can only watch as the Romans vigorously pursuit his fleet.

Hasdrubal bu esnada filosunu azimle kovalamakta olan Romalıları izleyebiliyor.

Wanting to stop Hannibal's expansion, the Romans made their presence felt.

Hannibal'in ilerleyişini durdurmak isteyen Romalılar , mevcudiyetlerini hissettirdiler.

But the information about God's whip Atilla was from the Romans

fakat, tanrının kırbacı Atilla ile ilgili bilgileri Romalılardan

Romans did not want their empire to decline; but it did.

Romalılar, imparatorluklarının çökmesini istemediler; ama yaptılar.

The Romans built aqueducts to bring clean water into the cities.

Romalılar şehirlere temiz su getirmek için su kemerleri inşa etti.

He then moves his main line about 1km towards the approaching Romans.

Ardından ana hattını 1 kilometre kadar Romalılara yaklaştırıyor.

The Romans built aqueducts to bring water from distant places into cities.

Romalılar uzak yerlerden suyu getirmek için su kemerleri inşa ettiler.

The Romans were one of the most technologically advanced civilizations of antiquity.

Romalılar, antik çağın teknolojik açıdan en ileri medeniyetlerinden biriydi.

All the while, the Romans assumed that Hannibal is contained in the north.

Bütün bunlar olurken, Romalılar Hannibal'ın hala kuzeyde kaldığını düşünmekteydi.

The Romans advance, but Hannibal restrains his men from advancing on the enemy.

Romalılar ilerliyor ancak Hannibal kuvvetlerini dizginleyip pozisyonunu koruyor.

But as they approach their intended target, the Romans go on the offensive.

Fakat hedeflerine yaklaştıkça Romalılar saldırı pozisyonuna geçtiler.

Saguntines requested aid from Rome, but the Romans were busy fighting the Illyrians.

Saguntumlular Roma'dan yardım talep etti ancak Romalılar İlliryalılar'la savaşmaktaydılar.

Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.

Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu.

On the 17th of Elul the Romans were removed from Judah and Jerusalem.

Elul'un 17. günü Romalılar Yahuda ve Kudüs'ten çıkarıldı.

But actually, by bypassing Arretium, Hannibal maintains the initiative and keeps the Romans guessing.

Ancak aslında, Arretium'a saldırmayarak, Hannibal insiyatifi elinde tutmaya devam edip, Romalıları tahmin etmeye zorluyor.

Although they do not know it yet, the Romans walked straight into an ambush.

Romalıların henüz bilmediği şey ise doğrudan bir pusunun içine yürümüş olmalarıydı.

But before he can confront the Romans he first tackles his three immediate priorities:

Ama Romalılarla karşılaşmadan önce ordusunun 3 acil ihtiyacıyla uğraşmak zorundaydı.

The Greek trading cities and the Iberian tribes in the region welcomed the Romans.

Yunan ticaret şehri ve bölgedeki İberyalı kabileler Romalıları hoş karşıladı.

Hasdrubal’s troops cheer on the crews as they close the distance to meet the Romans.

Hasdrubal'ın karada ki birlikleri donanma Roma gemileri ile olan mesafeyi kapattıkça neşeleniyor.

Meanwhile, chaotic fighting spreads in the centre as the Romans latch onto several enemy vessels.

Bu esnada, merkezde Romalılar birden fazla düşman gemisine mandallanmış vaziyette karmaşa gittikçe artıyor.

They start crossing the river as they continue to pull back, pursued by the Romans.

Nehri geçmeye başlıyorlar onlar çekilirken aynı zamanda Romalılar tarafından kovalanmaya devam ediliyorlar.

Whether the Romans would have been able to locate and intercept the enemy in time.

... düşmanın yerini tespit edip yolunu kesip kesemeyeceği de kesin değildi.

Whichever he chose, not only would the Romans be alerted about his movement ahead of time,

Hangisini seçerse seçsin, sadece Romalılar yaptıklarından öncesinde haberdar olmayacaktır,

As they board the enemy, Himilco’s crews begin overwhelming the Massilians and Romans on the right.

Düşmana bordaladıkları gibi, Himilco'nun mürettebatı Masilyalılara karşı üstünlüğü kuruyor, sağ kanatta da Romalıları sindiriyorlar.

He needs to put pressure on the Romans before his Gallic allies lose interest in the war.

Galya'lı müttefiklerinin savaşa olan şevklerini yitirmeden Roma'ya baskı kurması gerekli.

He is responsible for introducing a law that allowed Romans to settle near and on Gallic lands.

Roma vatandaşlarının Galya topraklarına yerleşebilmesini sağlayan bir yasayı sunmaktan sorumlu.

The Romans build a pontoon bridge over the Ticinus river and set up camp on the western bank.

Romalılar Ticinus nehri üzerine bir köprü yaparak karşıya geçtiler ve kamp kurdular.

The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin.

Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.