Examples of using "Philosopher" in a sentence and their turkish translations:
Sen tam bir filozofsun.
Gözde filozofun kimdir?
- Tom bir filozof.
- Tom bir felsefeci.
Sakal filozof yapmaz.
Yunan filozof Heraclitus demiş ki:
18. yy meşhur Alman filozofu.
Sen bir filozofsun, değil mi?
Karl Valentin bir filozoftu.
İnsanlar ona filozof dediler.
- Gönülden filozofum.
- Gönülden felsefeciyim.
Filozof olmak istedim.
Sam bir filozoftur, değil mi?
Einstein kendini bir filozof kabul etti.
Öfkeli olmak bir filozofa yakışmaz.
Filozofun gerçek karakteri meraktır.
Jean-Paul Sartre ünlü Fransız filozoftu.
- Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?
- Bugüne kadar yaşamış en büyük filozof kimdi?
Tom bir düşünür.
Sadece döneminin önemli bir filozofu, astronomu, mimarı,
Yaşlı filozof "Hayat günah olmadan var olabilir mi?" diye sordu.
Anıt seçkin filozof onuruna dikilmiştir.
Filozof Sokrates hapishanede arkadaşıyla ölümü tartıştı.
Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.
Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.
Bir filozof sorumu cevaplarsa, sorumu artık anlayamam.
- Ne sakalla filozof olunur, ne de hırkayla.
- Ne sakalla, ne de hırkayla filozof olunur.
Bir filozofun uzun, beyaz bir sakalı yoksa ben ona güvenmem.
Bir filozof, kendininkinin dışındaki tüm sorunları çözebilen bir adamdır.
Alman filozof ve ekonomist Karl Marx şunu söyledi: Din halkın afyonudur.
Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.