Examples of using "Native" in a sentence and their turkish translations:
Ana dilin nedir?
Bu benim ana dilim değil.
Gürcistan onun ana vatanı.
Magdalena bir Łódź yerlisidir.
Ben yerli Amerikalıları seviyorum.
Sizin ana diliniz nedir?
Yerli lehçeniz nedir?
Boston'un yerlisiyim.
Fransızca Tom'un ana dilidir.
Tom'un anadili İngilizcedir.
- Tom yerli bir Amerikan.
- Tom bir Amerikan yerlisi.
Kazakça ana dilimdir.
Julia'nın ana dili İtalyanca'dır.
Gürcistan onun yerli devletidir.
Bir yerliden daha iyisin!
Ana dilim Türkçedir.
- Bizim ana dilimiz Japoncadır.
- Ana dilimiz Japonca'dır.
Bu benim ana dilim değil.
Ana dilim Fransızca.
Tom'un ana dili Fransızca.
Benim ana dilim Japoncadır.
İbranice benim ana dilim.
Fransızca benim ana dilimdir.
Onun ana dili Rusçadır.
- Ben anadil konuşuru değilim.
- Anadil konuşuru değilim.
Tom, Boston'un yerlisidir.
İzlandaca anadilimdir.
İtalyanca benim ana dilimdir.
Japonca benim ana dilim.
Polonya dili benim ana dilimdir.
İbranice benim ana dilimdir.
Fransızca senin ana dilin mi?
- Anadilim Portekizcedir.
- Ana dilim Portekizcedir.
Ben Moskova'nın yerlisiyim.
Macarca benim ana dilimdir.
Fransızca Tom'un ana dili.
Tom kısmen yerli Amerikalı.
Ana dilimden nefret ediyorum.
O senin yerli aksanın mı?
Bu benim yerli aksanım değil.
O bir Yerli Amerikalı.
Leyla, Kahire'nin bir yerlisidir.
Ana dilimi seviyorum.
Birden fazla ana dilim var.
- Ana dilimi seviyorum.
- Ana dilimden hoşlanıyorum.
Ben yerli Fransızca konuşmacıyım.
Ben Boston'un bir yerlisiyim.
Ben Kiev'in yerlisiyim.
- Tom bir dijital yerli.
- Tom bir bilgisayar çocuğu.
- Tom bir internet çocuğu.
Tom Fransızcayı ana diliymiş gibi konuşuyor.
Yerli Amerikalılar düşmanlarının kafa derisini yüzdüler.
O, doğuştan İngilizce konuşan biridir.
- Beni Kızılderililere götür.
- Beni Amerikan yerlilerine götür.
Ana dilini unutabilir misin?
Doğduğu köye döndü.
O, bir yerli gibi İngilizce konuşur.
Tom'un ana dili Fransızcadır.
Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.
Ben yerli köyümü hayal ettim.
Sen kesinlikle bir anadil konuşanısın.
Tom Boston'un bir yerlisi.
İngilizce benim ana dilim değil.
Çiçek Kızılderililer tarafından bilinmiyordu.
Martyna bir Wrocław yerlisidir.
Ania bir Kraków yerlisidir.
Felicja bir Katowice yerlisidir.
Timuçin Yozgat'ın bir yerlisidir.
Onun büyükbabası yerli bir Liechtensteinlıdır.
Ben yerli bir Fransız konuşmacı değilim.
Benim ana dilim Fransızca.
- Sami'nin dedesi safkan Kızılderili.
- Sami'nin dedesi sapına kadar Amerika yerlisidir.
Berberiler, Kuzey Afrika'nın yerlisidir.
O, doğuştan bir Esperantist.
Managua'nın Amerikan yerlisi bir adı var ve şimdi orada neredeyse hiç Amerikan yerlisi yok.
İbranice ana dilimdir.
Ana dilim Fransızcadır.
Babamın ana dili Fransızcadır ve annemin ana dili İngilizcedir.
- İspanyolca onun ana dilidir.
- İspanyolca onun ana dili.
Bir yerli konuşucu gibi görünmek istiyorsan, mümkün olduğunda yerli konuşucuları dinle.
- Fransızcanın senin ana dilin olmadığını varsayıyorum.
- Fransızcanın senin ana dilin olmadığını sanıyorum.
Ana dilinizin Fransızca olduğunu unutmuşum.
İspanyolca onun ana dilidir.
Anadilimde, yani İtalyanca'da
Anavatanına yerleşti.
Fransızca ana dilidir.
Meksika'daki çoğu yerli İspanyolca konuşur.
Ya bir Kızılderiliysem?
Rusçayı anadili olarak konuşur.