Examples of using "Myth" in a sentence and their turkish translations:
bu bir efsane.
O bir efsane.
Bu bir efsane.
Sanırım o bir efsane.
Bu, efsane değil.
Paul'ün başarısı bir efsaneydi.
Sanıyorum ki bu bir efsanedir.
- Engizisyon bir efsanedir.
- Engizisyon bir mittir.
Bu sadece bir efsane değil mi?
SY: Bu aslında çok yaygın bir efsanedir.
İntihar konusunda ise şöyle bir efsanemiz var,
Bu kahramanlık öyküsü başka bir efsane değil.
Loch Ness canavarı bir şehir efsanesidir.
Yoksul insanların tembel olduğu bir efsanedir.
Bu efsaneye inanmak için iyi bir sebebimiz var
bunun parayla ilgili olduğu algısını sona erdiriyorlar.
Rambo'nun tek başına bir orduyu yenebileceği tam bir efsane.
Okyanus sularının altına gömülü Atlantis medeniyetinin efsanesini canlandırdığı zaman
Sadece susadığında su iç; günde 8 bardak su içmek sadece efsanedir.
Isaac Newton'un bir ağacın altında otururken kafasına bir elma düştüğünde yerçekimi kanunlarını keşfetmesi muhtemelen tamamen bir efsanedir.