Translation of "Lighter" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Lighter" in a sentence and their turkish translations:

I'm lighter now.

Ben artık daha hafifim.

- I prefer a lighter color.
- I prefer a lighter colour.

Daha açık bir renk tercih ederim.

- Have you got a lighter?
- Do you have a lighter?

Bir çakmağın var mı?

Tom kept my lighter.

Tom çakmağımı tuttu.

Tom is lighter now.

Tom artık daha hafif.

It is getting lighter outside.

Dışarısı gittikçe aydınlanıyor.

I feel lighter than air.

Havadan daha hafif hissediyorum.

Air is lighter than water.

Hava, sudan hafiftir.

May I borrow your lighter?

Çakmağını ödünç alabilir miyim?

I've lost your lighter again.

Çakmağını tekrar kaybettim.

Does anyone have a lighter?

Birinin bir çakmağı var mı?

He was playing with a lighter.

O, bir çakmakla oynuyordu.

Burn this picture with a lighter.

Bu resmi çakmakla yak.

An airship is lighter than air.

Bir zeplin, havadan hafiftir.

This car has a cigarette lighter.

Bu arabanın bir çakmağı var.

- Tom pulled a cigarette lighter from his pocket.
- Tom pulled a cigarette lighter out of his pocket.

Tom cebinden bir çakmak çıkarttı.

Lighter conditions make hunting harder for the lioness.

Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.

He felt in his pocket for his lighter.

- Cebinde çakmağını aradı.
- Çakmağı için cebini yokladı.

The man lit a cigarette with a lighter.

Adam bir çakmakla bir sigara yaktı.

I prefer a lighter blue for that bedroom.

O yatak odası için daha açık bir maviyi tercih ederim.

Tom is a few pounds lighter than Mary.

Tom Mary'den birkaç paund daha hafif.

Sorry. You forgot your lighter at the table.

Üzgünüm. Masada çakmağını unuttun.

Sir, you have left your lighter on the table.

Bayım, çakmağınızı masada unuttunuz.

Women eat lighter meals when they're eating with a guy.

Kadınlar bir erkekle yemek yerken daha hafif yemekler yerler.

My new laptop is thinner and lighter than my old one.

Yeni dizüstü bilgisayarım eskisinden daha ince ve daha hafif.

Is a pound of feathers lighter than a pound of lead?

Bir kilo tüy, bir kilo kurşundan hafif midir?

"You got a smoke?" "Yeah, but I don't have a lighter."

"Sigaran var mı?" "Evet ama çakmağım yok."

I put my lighter down somewhere and now I can't find it.

Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.

I searched high and low for my lighter but couldn't find it.

Çakmağımı her yerde aradım ama bulamadım.

The traffic was lighter than we expected, so we got here a bit earlier than we expected to.

Trafik beklediğimizden daha hafifti, bu yüzden buraya beklediğimizden biraz daha erken vardık.