Examples of using "Lighter" in a sentence and their turkish translations:
Ben artık daha hafifim.
Daha açık bir renk tercih ederim.
Bir çakmağın var mı?
Tom çakmağımı tuttu.
Tom artık daha hafif.
Dışarısı gittikçe aydınlanıyor.
Havadan daha hafif hissediyorum.
Hava, sudan hafiftir.
Çakmağını ödünç alabilir miyim?
Çakmağını tekrar kaybettim.
Birinin bir çakmağı var mı?
O, bir çakmakla oynuyordu.
Bu resmi çakmakla yak.
Bir zeplin, havadan hafiftir.
Bu arabanın bir çakmağı var.
Tom cebinden bir çakmak çıkarttı.
Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.
- Cebinde çakmağını aradı.
- Çakmağı için cebini yokladı.
Adam bir çakmakla bir sigara yaktı.
O yatak odası için daha açık bir maviyi tercih ederim.
Tom Mary'den birkaç paund daha hafif.
Üzgünüm. Masada çakmağını unuttun.
Bayım, çakmağınızı masada unuttunuz.
Kadınlar bir erkekle yemek yerken daha hafif yemekler yerler.
Yeni dizüstü bilgisayarım eskisinden daha ince ve daha hafif.
Bir kilo tüy, bir kilo kurşundan hafif midir?
"Sigaran var mı?" "Evet ama çakmağım yok."
Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.
Çakmağımı her yerde aradım ama bulamadım.
Trafik beklediğimizden daha hafifti, bu yüzden buraya beklediğimizden biraz daha erken vardık.