Translation of "Irresistible" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Irresistible" in a sentence and their turkish translations:

- You're irresistible.
- You are irresistible.

Sen dayanılmazsın.

Tom was irresistible.

Tom dayanılmazdı.

It was irresistible.

O karşı konulmazdı.

Tom is irresistible.

Tom çok çekici.

Layla became irresistible.

Leyla karşı konulmaz hale geldi.

He found her irresistible.

O onu çok çekici buldu.

I find Tom irresistible.

- Tom'u dayanılmaz buluyorum.
- Tom'u karşı konulmaz buluyorum.

I find you irresistible.

Seni çok çekici buluyorum.

Tom found Mary irresistible.

Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.

I find them irresistible.

Onları karşı konulamaz buluyorum.

I find him irresistible.

Onu karşı konulamaz buluyorum.

I find her irresistible.

Ben onu dayanılmaz buluyorum.

He's charming and irresistible.

O büyüleyici ve karşı konulmaz.

Tom is charming and irresistible.

Tom büyüleyici ve dayanılmaz.

The Internet is an irresistible tsunami.

İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.

There's something about Mary that makes her irresistible.

Mary hakkında onu dayanılmaz yapan bir şey var.

To invertebrates, which see blue and green colors best, they're irresistible.

Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.

Fetching nearly twice as much gold, the financial reward for black market rhino horn can be an irresistible lure.

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.

When I read about the untranslatability of some language, I feel an irresistible urge to go back to my desk and translate another novel.

Bir dilin çevirilemezliği hakkında bir şey okuduğum zaman, çalışma masama dönüp başka bir roman çevirmek için karşı konulmaz bir istek duyuyorum.