Examples of using "Irresistible" in a sentence and their turkish translations:
Sen dayanılmazsın.
Tom dayanılmazdı.
O karşı konulmazdı.
Tom çok çekici.
Leyla karşı konulmaz hale geldi.
O onu çok çekici buldu.
- Tom'u dayanılmaz buluyorum.
- Tom'u karşı konulmaz buluyorum.
Seni çok çekici buluyorum.
Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.
Onları karşı konulamaz buluyorum.
Onu karşı konulamaz buluyorum.
Ben onu dayanılmaz buluyorum.
O büyüleyici ve karşı konulmaz.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.
Mary hakkında onu dayanılmaz yapan bir şey var.
Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.
Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.
Bir dilin çevirilemezliği hakkında bir şey okuduğum zaman, çalışma masama dönüp başka bir roman çevirmek için karşı konulmaz bir istek duyuyorum.