Translation of "Invincible" in Turkish

I'm invincible!

Ben yenilmezim.

Tom isn't invincible.

Tom yenilmez değildir.

I'm not invincible.

Yenilmez değilim.

Tom felt invincible.

Tom yenilmez hissetti.

You're not invincible.

Sen yenilmez değilsin.

I felt invincible.

Ben yenilmez hissettim.

- Tom thinks he's invincible.
- Tom thinks that he's invincible.

Tom yenilmez olduğunu düşünüyor.

It's OK, I'm invincible.

Tamam, ben yenilmezim.

The dragon is invincible.

Ejderha yenilmezdir.

- I thought I was invincible.
- I thought that I was invincible.

Ben yenilmez olduğumu düşündüm.

- Tom said he felt invincible.
- Tom said that he felt invincible.

Tom yenilmez hissettiğini söyledi.

I feel like I'm invincible.

Ben yenilmez gibi hissediyorum.

We thought we were invincible.

Biz yenilmez olduğumuzu düşündük.

They thought they were invincible.

Onlar yenilmez olduklarını düşündü.

The dragon is not invincible.

Ejder yenilmez değildir.

Sami started to feel invincible.

Sami kendini yenilmez hissetmeye başladı.

"I'm invincible!" said Tom before dying.

"Ben yenilmezim!",dedi Tom ölmeden önce.

Tom seems to think that he's invincible.

Tom yenilmez olduğunu düşünüyor gibi görünüyor.

Tom was long considered an invincible warrior.

Tom uzun süredir yenilmez bir savaşçı olarak düşünüldü.

The French monarchy seemed invincible; however, it was overthrown.

Fransız monarşisi yenilmez gibi görünüyordu ama devrildi.

He may be powerful, but he is not invincible.

O güçlü olabilir ama yenilmez değildir.

I brandish this in the air wildly, because I'm young and invincible.

Bunu havada çılgınca sallıyorum çünkü genç ve yenilmezim.