Translation of "Influential" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Influential" in a sentence and their turkish translations:

You're influential.

Sen etkilisin.

He is influential.

O nüfuzludur.

Tom is influential.

Tom etkili.

- Tom has been very influential.
- Tom was very influential.

Tom çok nüfuzluydu.

Tom was very influential.

Tom çok etkiliydi.

We're not that influential.

O kadar etkili değiliz.

Tom isn't very influential.

Tom çok etkili değil.

Tom is very influential.

Tom çok etkili.

Tom isn't that influential.

Tom o kadar nüfuzlu değil.

- I know that Tom is influential.
- I know Tom is influential.

Tom'un nüfuzlu biri olduğunu biliyorum.

- Tom thinks Mary isn't influential.
- Tom thinks that Mary isn't influential.

Tom Mary'nin etkili olmadığını düşünüyor.

Tom used to be influential.

Tom etkiliydi.

Tom isn't all that influential.

Tom, o kadar etkili değil.

Tom seems to be influential.

Tom nüfuzlu görünüyor.

Tom is influential, isn't he?

Tom nüfuzlu, değil mi?

- I think Tom is still influential.
- I think that Tom is still influential.

Tom'un hâlâ etkili olduğunu düşünüyorum.

- Tom will be very influential someday.
- Tom is going to be very influential someday.

Tom bir gün çok etkili olacak.

Tom has friends in influential places.

Tom'un nüfuzlu yerlerde arkadaşları vardır.

Tom is a very influential man.

Tom çok etkili bir adamdır.

Tom is a very influential person.

Tom çok etkili bir kişidir.

I have a number of influential friends.

- Birkaç etkili arkadaşım var.
- Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.

Tom Jackson is a very influential man.

- Tom Jackson çok etkili bir adam.
- Tom çok nüfuzlu bir adam.

It looks like Tom might be influential.

Tom etkili olabilir gibi görünüyor.

- He's very influential in the world of medicine.
- He is very influential in the world of medicine.

O, ilaç dünyasında çok nüfuzlu.

- Tom thought Mary wasn't influential, but she was.
- Tom thought that Mary wasn't influential, but she was.

Tom Mary'nin etkili olmadığını düşündü, ama o etkiliydi.

- I don't think Tom is as influential as Mary.
- I don't think Tom is as influential as Mary is.
- I don't think that Tom is as influential as Mary.
- I don't think that Tom is as influential as Mary is.

Tom'un Mary kadar etkili olduğunu sanmıyorum.

Candlemass is an influential Swedish doom metal band.

Candlemass etkileyici bir İsveçli doom metal grubudur.

Tom was the most influential person in town.

Tom şehirdeki en etkili kişiydi.

Tom is the most influential man in Boston.

Tom Bostonda en nüfuzlu kişidir.

Tom is the most influential person in town.

Tom kasabanın en nüfuzlu kişisidir.

Tom isn't as influential as he used to be.

Tom eskiden olduğu kadar etkili değil.

"The 100 Most Influential People", the ones who changed the world.

"En Etkin 100", dünyayı değiştiren 100 kişi.

He is a prestigious and influential member of the Democratic Party.

O, Demokratik Parti'nin prestijli ve etkili bir üyesidir.

Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç takipçisi yoktu.

And that's why the most influential books in history are series of stories

Bundan dolayı tarihteki en etkili kitaplar hikâye serileri

This is one of the most influential novels of the past 30 years.

Bu son 30 yılın en etkili romanlarından biridir.