Translation of "Improvise" in Turkish

0.036 sec.

Examples of using "Improvise" in a sentence and their turkish translations:

Let's improvise.

Doğaçlama yapalım.

To improvise over them?

[bu akorlar üzerine] doğaçlaması gerektiği vakit?

Tom was forced to improvise.

Tom doğaçlama yapmak zorunda kaldı.

You told me to improvise.

Bana uydurmamı söyledin.

I'll just have to improvise.

Benim sadece doğaçlama yapmam gerekecek.

- Let's play it by ear.
- Let's improvise.

- Olayların akışına göre hareket edelim.
- Duruma göre davranalım.

I suppose I'll just have to improvise.

Sanırım sadece doğaçlama yapmak zorunda olacağım.

Peter likes to improvise on his guitar.

Peter gitarıyla doğaçlama yapmayı sever.

But you can also improvise in all 12 keys.

bunu 12 anahtarda da çalabilliyorum diyebilmek.

To play this chord progression - he was going to have to improvise over it.

üzerlerinde doğaçlamasını da çalması gerekeceğini biliyordu.

He forgot a section of the speech and had to improvise for a while.

O, konuşmanın bir bölümünü unuttu ve bir süre uydurmak zorunda kaldı.

To survive in a hostile environment, one must be able to improvise and be tenacious.

Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.

Adam: It is a bit of a rite of passage to say that you not only can improvise on Giant Steps,

Adam: Ustalığın bir kanıtı Giants Steps [akorları] üzerine sadece doğaçlama değil,