Examples of using "Improvise" in a sentence and their turkish translations:
Doğaçlama yapalım.
[bu akorlar üzerine] doğaçlaması gerektiği vakit?
Tom doğaçlama yapmak zorunda kaldı.
Bana uydurmamı söyledin.
Benim sadece doğaçlama yapmam gerekecek.
- Olayların akışına göre hareket edelim.
- Duruma göre davranalım.
Sanırım sadece doğaçlama yapmak zorunda olacağım.
Peter gitarıyla doğaçlama yapmayı sever.
bunu 12 anahtarda da çalabilliyorum diyebilmek.
üzerlerinde doğaçlamasını da çalması gerekeceğini biliyordu.
O, konuşmanın bir bölümünü unuttu ve bir süre uydurmak zorunda kaldı.
Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
Adam: Ustalığın bir kanıtı Giants Steps [akorları] üzerine sadece doğaçlama değil,